ÇAĞDAN KOPUŞ
Yüksek teknolojiden bir hayli geride kaldık.
2000 yılının teknolojisiyle ürünlerimiz üretiliyor. Sonuçta
kişi başına gelirimiz geriledi. 20 bin olarak hedeflenen rakamdan
uzaklaştığımız gibi 10 bin rakamından da 8 bine düştük.
Çağ ekonomi çağıdır. İnsanların karınları nasihatle
doymuyor. Teknolojinin ürettiklerinden tüm insanların yararlanmasını sağlamak
iktidarın görevidir.
Biri yer, biri bakarsa kıyamet kopar. Adil devlet insan
onuruna yakışır bir ortamı var eden devlettir.
Dünya nimetlerini sadece ve yalnızca yandaşlarına veren
iktidarlar, haksızlıkların aracı olmakta kalmazlar, ahaliyi düşman kamplara
bölerler.
Anayasamıza göre demokratik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bu
nedenle de iktidarlar ahalinin hepsini sevgiyle kucaklamalıdır.
Halkın bir kısmı okşanırken, bir kısmı tokatlanırsa devletin
sosyal yönü de, adil yönü de, hukuk yönü de bitmiştir.
Ortaçağ asırlarca geride kaldı.
Cumhuriyet evrensel normları yozlaşmadan, bilimsel olarak
algılanmış ve kültürü devletin temeli kılmıştır.
Cumhuriyetimizin temeli kültürdür. Kültür bir toplumun
ürettiği maddi ve manevi ürünlerin toplamıdır.
Teknolojik ve biyolojik alanda üretme, tarım, ekim, çoğalma
ve yetiştirme olan kültür estetik alanda güzel sanatlardır.
Bale güzel sanatların içinde yer alır. İki muhterem baleyi
yasakladı.
Çağdaşlaşmaya idrakleri yetmeyenler uygarlıktan koparlar. Bu
bir geriye düşüştür.
Cumhuriyetin özelliği ise yürüyen, yürüdükçe yenileşen,
yenileştikçe de yürüyen bir inkılap hareketidir.
Yenileşen teknolojiden uzak kalma ıstırabına güzel güzel
sanatlardan da uzak kalmanın eklenmesi ülkeyi statik kalıplara tutsak kılar.
Bu donmadır. Donup kalmadır.
Ülke olarak yaşadığımız sıkıntıların çoğunda bilimsellikten,
bilimsel düşünceden, üreten zekadan ve sanattan kopma vardır.
Bilimsellikten adeta rahatsızız. “Benim oğlum bina okur.
Döner döner onu okur” mantığı içindeyiz sonuçta kellim kellim la yem fa
açmazında teslim olmuş haldeyiz. Böylesine çorak bir sosyal ortamda
ihracatımızı çoğaltmak, milli gelirimizi artırmak ve bireylerin hayat
seviyesini yükseltme çalışmalarının yapılması gerekirken havanda su dövmek
talihsizliktir.
Batılaşmayı kendi özünden kopma olarak yorumlayanlar dünler
için de vardı bugün de vardır.
Baleyi gâvur kültürü olarak tanımlayanlar bu muhteremlerdir.
Yanlış düşünmektedirler. Bale evrensel bir sanattır ve kültürümüze ters düşen
bir yönü de yoktur.
Yasaklayanlar iki eğitimcidir. Yani aydınlığın
temsilcileridirler. Sanatsız bir toplumun uygarlaşmayacağını bilmeleri gerekir.
Bale bizim kültürümüzde dünler için de vardı, bugün de
vardır.
Sanata bir bütün olarak algılamaktan uzaklaşmak vücudun bir
organını feda etmek gibidir.
Güzel sanatlarda Sanayi-i Nefise denen sanatların tümü uygar
ülkelerin sosyal havasını güzelleştirir.
Güzellik kadar fayda birlikteliği modern dünyayı var eden ve
huzur, zenginlik, barış her gün her yurttaşın dünyasını donatır.
21. yüzyılı bilmeden o yüzyılda yaşayanların duygu ve
düşüncelerinin hiçbir yerde itibar görmemeleri asıldır.
Aksine görüş karanlığa gidiştir. (GÖZLEM GAZETESİ: 15.5.2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder